Mercedes-Benz’ten Çin’e Büyük Hamle: 15 Yeni Model, Zorlu Rekabet ve Elektrikli Gelecek
Alman otomotiv devi Mercedes-Benz, 2025 yılı boyunca Çin pazarında 15 yeni modelini tanıtarak dünyanın en büyük otomotiv pazarındaki payını artırmayı hedefliyor. Şirketin ikinci çeyrek kazanç sunumunda paylaşılan bu strateji, markanın Çin’deki büyüme potansiyeline olan güvenini açıkça ortaya koyuyor. Ancak bu genişleme kolay olmayacak; Mercedes, teknoloji savaşları, fiyat baskıları ve yavaşlayan elektrikli araç (EV) talebi gibi pek çok zorlukla karşı karşıya.
Fiyat Savaşları Kapıda
Mercedes-Benz CEO’su Ola Källenius, Çin’deki agresif indirim kampanyalarına rağmen marka olarak fiyat istikrarını korumaya çalışacaklarını belirtti. “Rakiplerin ne yaptığı önemlidir. Kendi evreninizde yaşayıp, dış dünyayı görmezden gelemezsiniz. Eğer diğer oyuncular bizim çizgimize yaklaşırsa, fiyat baskısı bir nebze hafifleyebilir,” dedi.

Elektrikli Araç Rekabeti: Vazgeçmek Yok
Çin’de şu an 100’den fazla elektrikli araç üreticisi aktif ve Källenius’a göre bu markaların yaklaşık 90’ı hâlâ zarar ediyor. Bu yoğun rekabete rağmen Mercedes-Benz pazardan çekilmeyi düşünmüyor. “Şu an geri çekilmek için çok erken. Esnek ve çevik kalmalıyız, bir yandan da maliyetleri düşürüp, ürünlerimizi daha cazip hale getirmeliyiz,” diyerek şirketin kararlılığını vurguladı.
Teknoloji Yarışı: Genç Tüketiciye Uyum Şart
Mercedes-Benz, Çin’deki genç ve teknoloji meraklısı tüketicilere hitap etmek için dijital deneyimi ve teknoloji altyapısını güçlendirmeyi planlıyor. Källenius bu konuda iddialı: “Geleceğin teknolojisinde yarışta olmak zorundasınız. Bu yüzden sıfırdan geliştirilen yeni bir elektrikli güç aktarım sistemi (eDrivetrain) üzerinde çalışıyoruz. İlk lansmanı gelecek yıl yapacağız ve ardından tüm modellerimizde bu sistemi kullanacağız.”
Çin Ekonomisindeki Yavaşlama Etkiliyor
Mercedes-Benz, 2025’in ikinci çeyreğinde toplam 496.712 araç satışı gerçekleştirdi. Bu, ilk çeyreğe kıyasla %7’lik bir artışa işaret ediyor. Ancak üst segment satışlar, Çin’deki ekonomik durgunluk nedeniyle geçen yıla göre düşüş gösterdi. Källenius, Çinli tüketicilerin ekonomiye olan güvenlerinin tam anlamıyla ne zaman geri döneceğinin belirsiz olduğunu ifade etti: “Bu durum sadece bizi değil, tüm sektörü etkiliyor. Bu görünümün kısa vadede değişmeyeceğini varsaymak zorundayız.”